Son yılların giderek yükselen tutkusu ve trendi dizi izlemek boş zamanlarımızı ele geçirdi. Uyumadan önce 1 bölüm daha diye diye sabahlayıp sezonu bitirmiş olanlar mı dersiniz, seyahat planlarını dizi platolarını gezerek geçirenler mi; herkesin vazgeçemediği hobisi oldu. Netflix’in hayatımızın orta yerine bırakıp kaçtığı binge-watching yani dizileri art arda izleme, zamanla birçok dizi takipçisinin hoşuna gitti.
Yine bizi sabahlara kadar ayağa dikecek etkili bir dizi geliyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan, dizi severlerin göz bebeği Game of Thrones tutkunları bu habere çok sevinecek. 21 Ağustos’ta yayınlanan House of Dragon dizisi, Game of Thrones serisinin tam 300 yıl öncesini anlatıyor.
Bu yazımızda fantastik ve göz alıcı platolara ev sahipliği yapan dünya şehirlerini anlatıyoruz. Orta Çağ kalelerinden İspanya kıyılarına kadar, Targaryen hanedanlığının ayak izlerini takip edebileceğiniz, House of the Dragon mekânlarından bazıları burada.
İspanya, Caceres
İspanya’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki şehirlerinden biri olan Caceres, House of Dragon’un çekildiği yerlerin başında geliyor. Sosyal medyaya sızan fotoğraflardan anlaşıldığı üzere tarihî Cáceres bir kez daha Westeros’a dönüşmüş. Bu büyüleyici şehir son derece iyi korunmuş meydanlara, saraylara ve kulelere sahiptir.
Çok sayıda turist çeken bir şehir olmasına rağmen diziden sonra bu durumun yükselişe geçmesi kaçınılmaz.
İngiltere, Cornwall
İngiltere’nin eşsiz deniz manzaralarına sahip bölgelerinden biri olarak tanınan Cornwall, dizinin ilk yayınlanan fragmanında kendisini gösterdi. Buradan yola çıkarak Cornwall’da bulunan St.Michael Dağı, Holywell Körfezi ve Penhale Kampı’nda birçok sahne çekildiği görülüyor. Fanlar, popüler yarımadanın çeşitli yerlerinde görülen plato ve kostümlerin enstantaneleriyle sosyal medyayı doldurdu bile.
Portekiz, Monsanto
Taş Şehir olarak bilinen Monsanto, epik bir şehir olmasıyla ön plana çıkmanın yanı sıra, dev kayalarla iç içe olan evleriyle de dikkat çeker. Romantik Arnavut kaldırımı sokakları ve eşsiz manzarasıyla belli ki dizinin sanat ekibinin gönlünü çelmiş.
Bu büyüleyici yeri ziyaret etmeyi ümit eden hayranlar, turizm anlamında sınırlı olduğunu bilmelidir. Monsanto, Portekiz’in en eski şehirlerinden biridir ve bu nedenle kendine özgü mirasını korumak için adımlar atılmıştır. Geceyi sevdiğiniz karakterlerin izinde geçirmek isterseniz şehirde sadece birkaç küçük otel ve restoran olduğunu söylemeden geçmeyelim.