18.2 C
İstanbul
20 Eylül 2024
Renticar Araç Kiralama
Ana Sayfa Blog Sayfa 19

En Az Yakan Arabalar

Okuma Süresi: 2 dakika

En sık sorulan, en çok araştırılan, her geçen gün daha fazla tartışılan bir konu: En az yakan arabalar hangileridir? Her geçen gün daha fazla merak edilen bir konu olması nedeniyle, biz de bu konuda ufak bir araştırma yapıp sizlerle sonuçları paylaşmak istedik. Bugünün şartlarında, araç tercihlerinin birinci nedeni olan yakıt tasarrufu anlamında en başarılı araçlar listemize göz atıp araç kiralarken yakıt masraflarınızı en aza indirebilir, yolculuğun keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz.

  1. Peugeot 208 BlueHDi
    İlk sıramızda bir Fransız var. Peugeot 208 BlueHDi, yakıt cimrisi olma özelliğiyle birçok kullanıcı tarafından en çok tercih edilen araç olma özelliği taşıyor. Aracın ortalama tüketimi, 100 kilometrede 3 litre civarında.
  2. Volkswagen Polo 1.4 TDI BlueMotion
    Volkswagen dayanıklılığı, konforu ve gücü nedeniyle tercih edilen bir modelken, bu model aynı zamanda en tasarruflular listesindeki yeriyle öne çıkıyor. 1.4 dizel motora sahip araç, 100 km’de 3.1 lt tüketime sahip.
  3. Opel Corsa CTDI ecoFlex
    Listedeki bir diğer Alman’sa Opel Corsa. Yıllardır Türkiye yollarında en sık gördüğümüz araçlar arasında yer alan Corsa, CTDI ecoFlex modelinin 3.1 lt yakıt tüketimiyle, tasarrufseverlerin gönlünde ayrı bir yere sahip.
  4. Peugeot 308 BlueHDi
    Peugeot’nun listede yer alan bir diğer modeli olan 308, ilk sıradaki kardeşine benzer bir tasarrufa sahip. 100 km’de 4.5 lt yakan araç, bu anlamda en tasarruflular listesinin ilk 5’inde yer alıyor.
  5. Hyundai i20 1.1 CRDi Blue
    Ufak ama çok kullanışlı i20, son yıllarda popülaritesi her geçen gün artan bir model olarak listemizin 5. sırasında yer alıyor. Fabrika verilerine göre 3.2 lt yakıt tüketimi gösteren araç, aktif kullanımda 5.1 lt seviyesini görüyor.
  6. Skoda Octavia 1.6 TDI GreenLine
    Skoda, seveni kadar sevmeyeni de çok olan ancak tartışmasız başarılı bir marka. Yakıt tüketimi anlamındaysa oldukça iddialı. 3.2 lt yakıt tüketimiyle oldukça tasarruflu bu aracın, şehir içi kullanımdaki tüketim seviyesi 4.7 litreleri buluyor.
  7. Ford Fiesta 1.6 TDCi ECOnetic
    Çok sevilen, çok kullanılan, çok istikrarlı ve çok tasarruflu bir marka olan Ford’un ülkemizde en çok tercih edilen modeli Fiesta. Yine 3.2 lt yakıt tüketimine sahip olan aracın şehir içi tüketimi 4.7 lt seviyesinde.

Siz yeni keşiflere açılırken, RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Dünyanın en pahalı arabaları

Okuma Süresi: 2 dakika

Lüks, şatafat, zenginlik dendiğinde akla gelen birkaç imgeden biri de şüphesiz çarpıcı güzellikleri, eşsiz, lüks donanımları, az sayıda insan tarafından sahip olunmaları nedeniyle koleksiyon ürünü olma özellikleri ve tabii ki dudak uçuklatan fiyatlarıyla arabalar. Bunlar tabii, her gün sokakta görmeye aşina olduklarımızdan biraz daha farklı ve çokça pahalı “oyuncaklar”.

Ferrari, Maserati, Lamborghini gibi bir çırpıda sıralayabileceğimiz markalara ek olarak adını belki de daha önce hiç duymadığınız, çok az sayıda insan tarafından sahip olunan hatta dünya gözüyle gören insan sayısının bile çok az olduğu dünyanın en pahalı arabalarını sizler için sıraladık.

  1. Pininfarina – Battista
    2.5 milyon $
    1827 beygir gücü, tahayyül edebileceğimizin üstünde bir sürat. Üstüne eşsiz bir tasarım ve 2.5 milyon dolar gibi bir fiyatı da eklediğimizde ortaya Pininfarina Battista çıkıyor.
  2. Mercedes – AMG Project One
    2.7 milyon $
    Alıştığımız Mercedes’ten oldukça farklı olan AMG Project One, markanın yollarda görmeye en alışık olmadığımız modeli. 1200 beygir gücüne sahip olan araç, aynı zamanda küçük bir servet değerinde.
  3. Aston Martin – Victor
    3 milyon $
    Bir sonraki James Bond filminde görmeyi umduğumuz bir model olan Aston Martin Victor, hem fiyatı hem de tasarımıyla göz dolduruyor. 3 milyon dolar değerindeki araç, İngiliz araçları arasında en pahalılardan biri olarak öne çıkıyor.
  4. Aston Martin – Valkrye
    3.2 milyon $
    Markanın bir diğer yıldızı, adını İskandinav mitolojisinden alan Aston Martin Valkrye, 1160 beygir gücündeki V12 motoru ve 3.2 milyon dolar değeriyle listemizin ortalarında kendine yer buluyor.
  5. Bugatti – Chiron Pur Sport
    3.6 milyon $
    Süper araçlar dendiğinde gözlerde canlanan en önemli imgelerden biri olan Bugatti’nin Chiron Pur Sport’u, 1500 beygir gücünde ve 3.6 milyon dolar değerinde.
  6. Lamborghini – Sian
    3.6 milyon $
    “Adını bakmadan yazabilen bile az” şeklinde bir espriye sahip olan Lamborghini’nin en pahalı süper otomobili olan Sian, 3.6 milyon dolar değerinde. Doğru semtteyseniz, sokaklarda da rastlayabileceğiniz bir model olmasının yanı sıra, otomobil tutkunları için yeri apayrı bir marka olan Lamborghini, en pahalılar listesinin de her zaman ayrılmaz parçası.
  7. Mercedes – Maybach Exelero
    8 – 10 milyon $ (tahmini)
    Çok lüks, çok şık ve çok çok pahalı. Mercedes’in lüks ötesini temsil eden Maybach’ın Exelero modeli, 8-10 milyon dolar gibi tahmini bir satış fiyatıyla yollardaki yerini almak üzere henüz söylenti aşamasındaki bir araç olarak listedeki 2. sırayı işgal ediyor.
  8. Rolls Royce – Boat Tail
    28 milyon $ (tahmini)
    Çok daha hesaplı lüks yatlar var dersek abartmış olmayız. Ama söz konusu marka Rolls Royce olunca fiyat birden normalleşiyor. Prestijin yollardaki adı olan Rolls Royce’un yakında piyasaya çıkması beklenen modeli Boat Tail, en az 25 milyon dolar değere sahip olacağı öngörülen ve bu yönüyle şimdiden listelerin ilk sırasında yerini alan sıra dışı bir model.

Siz yeni keşiflere açılırken, RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Düğün Turizmi Hakkında Her Şey

Okuma Süresi: 2 dakika

Düğün; çiftlerin ölümsüzleştirmek istediği ve ilerleyen yıllarda muhteşem anılarla hatırlayacakları en önemli anlardan biridir. Çiftlerin en büyük hayallerinden biri ise diledikleri gibi gerçekleşmiş bir düğündür. Bu nedenle düğün organizasyonuna önem veren çiftler düğün sektörünün de gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Farklılık arayışına giren çiftler farklı tarihî ve turistik mekânlar araştırmaktadır. Bu noktada ise alternatif bir turizm çeşidi olarak düğün turizmi ortaya çıkmaktadır. Bu yazımızda düğün turizmi nedir, düğün turizminin tercih edilme sebepleri nelerdir, Türkiye’nin düğün turizmi potansiyeli nedir gibi sorulara cevap bulabilirsin.

Düğün Turizmi Nedir?

Düğün turizmi, evlenecek kişilerin ikamet ettikleri şehir veya ülke dışında düğün etkinliğini gerçekleştirmesine verilen addır. En basit hâliyle düğün turizmi, evlenmek veya düğünü kutlamak için bir seyahate çıkmaktır. Örneğin, düğününüz için yurt içinde veya yurt dışında bir gezi yapmayı seçerseniz düğün turizmine katılıyorsunuz demektir. Lüks turizm kapsamına giren bu turizm çeşidi, birçok ülkenin ekonomik olarak kalkınmasında önemli rol oynamaktadır. “Destinasyon düğünleri” kavramı ile ifade edilen bu etkinlik, son dönemlerde birçok ülkede yeni bir turizm trendi olarak değerlendiriliyor. Dünya genelinde en popüler düğün destinasyonları olarak Hawaii, İtalya, Karayipler, Kıbrıs, Maldivler, Mauritius, Meksika ve Sri Lanka öne çıkıyor. Düğün turizmi genellikle gelir seviyesi yüksek, farklı ve lüks bir düğün arayışında olan kişiler tarafından tercih edilen bir turizm çeşididir.

Düğün turizmine katılan turistlerin çoğunluğunun ülkeleri şu şekildedir:

  • Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
  • Almanya
  • Fransa
  • İngiltere
  • İtalya
  • İskandinavya

Düğün Turizminin Tercih Edilme Sebepleri Nelerdir?

Düğün turizmini tercih eden kişilerin bu kararlarını etkileyen birçok sebep bulunmaktadır. Düğün turizminin tercih edilmesindeki en önemli etkenler arasında sosyal medya, televizyon ve internet gösterilebilir. Çünkü sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, düğün destinasyonları hakkında insanların fikir sahibi olmasında önemli rol oynamaktadır.

Ayrıca çiftlerin kendi şehirleri ya da ülkeleri dışında doğal ve romantik bir konsept içinde bir düğün gerçekleştirme arzusu da bu sebepler arasındadır. Farklı iklim koşullarında düğününü gerçekleştirmek isteyenler de düğün turizmini tercih etmektedir. Örneğin soğuk havanın hâkim olduğu yerler yerine güneşli bir havada ve deniz kenarında bir düğün tercih edilebiliyor. Ya da geleneksel düğünler yerine daha farklı mekânlarda farklı konseptlerde düğün yapmak isteyenler tarafından da tercih edilebiliyor.

Türkiye’nin Düğün Turizmi Potansiyeli Nedir?

Tarihî ve turistik mekânlarıyla bilinen Türkiye’nin, düğün turizmi potansiyeli oldukça yüksektir. Ayrıca uygun fiyat ve kaliteli hizmet nedeniyle Türkiye, düğün etkinliklerinde tercih edilen bir destinasyon konumunda. İstanbul, Antalya, Kaş, Bodrum, Fethiye, Didim, Kuşadası, Kapadokya ve Çeşme gibi bölgeler düğün turizminde ön plana çıkmaktadır. Bu bölgelerin özellikle yüksek gelire sahip olan turistler tarafından tercih edildiğini söyleyebiliriz. Düğün turizmi, Türkiye’nin turizm gelirleri açısından önemli bir gelir oluşturmaktadır. Ayrıca turizm sektörünün yanında diğer ilgili sektörlere de ekonomik olarak katkı sağlamaktadır.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Çadır Köşkü’nde keyifli bir hafta sonu

Okuma Süresi: 2 dakika

Denizden esen efil efil rüzgâr yüzünüzde, ağır adımlarla süzüldüğünüz bir Barbaros Bulvarı yürüyüşünü taçlandıracağınız en güzel konum olan Yıldız Parkı’nda yer alan saklı bir cennet: Çadır Köşkü. Birçok kişinin ziyaret edebileceğini bile bilmediği ancak uzun zamandır hem ziyarete hem de hizmete açık olan Çadır Köşkü, şehrin en seçkin ve en gözde işletmelerinden biri. “Saraylara layık” bir hafta sonu için sizleri Çadır Köşkü’nü ziyaret etmek üzere yola çıkmaya davet ediyoruz.

Çadır Köşkü Nerededir?

Çadır Köşkü, Beşiktaş ilçe sınırları içinde, Yıldız Parkı’nda yer alıyor. 1871 yılında Sultan Abdülaziz döneminde inşa edilen Çadır Köşkü, Neo-Klasik ve Neo-İslam mimari tarzının eşsiz bir örneği olarak İstanbul’un en önemli tarihî değerlerinden aynı zamanda.
İstanbul’da birçok önemli eserde imzası bulunan saray mimarları Balyan Kardeşler’in eseri olan Çadır Köşkü, yeşillikler içinde saklı bir cennet.

çadır köşkü

Çadır Köşkü Hakkında

Bugün bir saray kadar değer gören Çadır Köşkü, aslında Yıldız Sarayı kompleksinin parçası olarak “dekor” amaçlı inşa edilen ve saray çalışanlarının gündelik rutin işler için kullanılan “önemsiz” bir binadır.

Kırmızı-beyaz renkleriyle göz alan bina, eşsiz bir Boğaziçi manzarasına sahiptir.
Çadır Köşkü, 1940 yıllarına kadar kapalı kalmış ve Büyükşehir Belediyesi’ne devredilene kadar yeşillikler içinde bir harabe olarak kaderine terk edilmiştir. Kısa bir süre Tanzimat Müzesi olarak hizmet veren yapı, daha sonra Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’na devredilmiş, 1995 yılındaysa bugünkü hâlini almıştır.

Çadır Köşkü’nde neler yapılabilir?

  • Zengin bir menü eşliğinde keyifli bir kahvaltı
  • Saray, park ve deniz manzarasının keyfini birer fincan çay ya da kahve ile çıkarma
  • Yeşillikler arasında keyifli yürüyüşler
  • Ardından denize doğru, Barbaros Bulvarı’ndan Kız Kulesi manzarası eşliğinde inerek Ortaköy’e dönüş
  • Ortaköy’de ikonik köprü ve cami kadrajlı fotoğraf çekimi
  • Ortaköy’ün meşhur kumpiri
  • Bebek sahiline doğru yürüyüş

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Yeni Başlayanlar İçin Kapalıçarşı

Okuma Süresi: 2 dakika

15. yüzyılda inşa edildiği günden bugüne yaklaşık 600 yıldır faaliyet gösteren Kapalıçarşı, 58’den fazla caddesi ve 4.000’in üzerinde mağazasıyla, dünyanın en büyük ve en eski kapalı alışveriş merkezlerinden biri… Evet, Kapalıçarşı’dan bahsediyoruz. Filmlere konu olan, bir dönem dünya ticaretinin kalbinin attığı, bugünse ülke ekonomisine hem ticari hem de turistik anlamda çok büyük katkı sağlayan, hediyelik eşyalardan mücevherata, halıdan el sanatlarına kadar yüzlerce farklı alanda birbirinden özel ürünün yer aldığı, rengârenk, dolu dolu, her anlamda “yaşayan” bir dünya olan Kapalıçarşı’ya gelin biraz daha yakından bakalım.

Tarih Kokan Bir Dünya

1460 yılında dönemin sultanı II. Mehmet tarafından yaptırılan Kapalıçarşı, bugün her yıl 90 milyonun üzerinde turistin ziyaret ettiği dünyanın en önemli kültür mirasları arasında yer alıyor. Tarihî yarımadanın kalbinde konumlanan Kapalıçarşı; Nuruosmaniye, Beyazıt ve Mercan semtlerinin tam ortasında yer alan ve bir dönem dünya ticaretinin kilit noktalarından biri olma özelliği taşıyan çok önemli bir değer. Günümüzde, 25.000’in üzerinde insana iş imkânı sağlayan ve yalnızca bu yönüyle bile başlı başına bir endüstri olan Kapalıçarşı, kendine has gelenekleri olan, oldukça sıra dışı bir yapı.

Talihsiz Bir Geçmiş

İstanbul’un geçmişi yıkımlar ve yangınlarla dolu. Maalesef bu karanlık geçmişten Kapalıçarşı da nasibini almış. İlki 1546 yılında olmak üzere birkaç kez yangın felaketiyle karşı karşıya kalan ve her defasında çok ciddi düzeyde tahrip olan Kapalıçarşı, 1766 ve 1894 yıllarında gerçekleşen iki büyük İstanbul depreminde de yine çok ciddi hasar görerek yeniden inşa edildi.

Kapalıçarşı’da Neler Var?

Kapalıçarşı’da kelimenin tam anlamıyla “yok” yok. Neredeyse küçük bir şehir özelliği taşıyan çarşı, 30.700 metrekare yüz ölçümüne sahip ve 66 kadar sokak üzerinde yer alan 4.000 civarında dükkâna ev sahipliği yapıyor. Bu dükkânlar arasında en öne çıkanlar tabi ki kuyumcular. Buna ek olarak halıcılar da yine Kapalıçarşı’yla özdeşleşen esnaflar arasında yer alıyor. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği lokum, Türk kahvesi, ziynet ve tekstil ürünleri gibi birçok farklı türde ürüne dair dükkânlar da yine çarşının dikkat çeken renklerini teşkil ediyor.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Her Gün Biraz Daha Popüler: Salda Gölü, Burdur

Okuma Süresi: 2 dakika

Salda Gölü, ülkemizin geç keşfedilen ve çok büyük bir hızla popüler hâle gelen doğa harikalarından biri. Bembeyaz kumları, eşsiz güzellikte, berrak ve masmavi suları, sıra dışı atmosferiyle dikkat çeken Salda Gölü; internette ilk paylaşılmaya başlandığı andan itibaren herkesin dikkatini çekti ve her geçen gün çok daha fazla insan tarafından ziyaret edilerek son yılların en çok tercih edilen turistik güzelliklerinden biri hâline geldi.

Peki, bu eşsiz güzellik hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Salda Gölü hakkında bilmeniz gerekenleri, Salda Gölü gezisi öncesi ihtiyaç duyacağınız tüm detaylar bilgileri, Salda Gölü’nde ne yapılır, Salda Gölü’nde nerede kalınır ve çok daha fazlasını içeren keyifli bir yazıyı sizin için hazırladık.

Salda Gölü Nerede?

Burdur ili sınırları içerisinde yer alan Salda Gölü, Maldivler’i andıran eşsiz güzelliğiyle gören herkesi büyüleyen bir doğa harikası. Akdeniz Bölgesi’nin bu yeni incisi, aynı zamanda geçmişi çok eskilere uzanan bir kültür turizmi noktası.
Eşsiz bir manzara, huzur dolu bir ambiyans ve el değmemiş doğasıyla ziyaretçilerine masal gibi anlar yaşatan Salda Gölü’ne, gelin biraz daha yakından bakalım.

Salda Gölü’ne Dair Her Şey

Hepimiz artık fotoğraflardan tanıyoruz ancak hakkında ne kadar bilgimiz var? Gelin, bilgilerimizi hep birlikte gözden geçirelim.

Öncelikle Salda Gölü, ülkemizin açık ara en temiz ve en berrak gölü olma özelliği taşıyor. Endemik bir balık olan Salda yosun balığı, yalnızca bu gölde yaşıyor.

Sodalı ve oldukça şifalı bir suya sahip olan Salda Gölü, aynı zamanda 184 metre derinliğiyle, Van Gölü ve Hazar Gölü’nün ardından en derin 3. göl olma özelliği taşıyor.

Gördüğü yoğun ilginin ardından tahrip edilme riskiyle karşı karşıya gelen göl, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilerek güzelliğini uzun yıllar muhafaza etmek üzere, bir dizi tedbirle güvence altına alındığını da hatırlatmak isteriz. Göle girmek, çevresinde ateş yakmak, piknik yapmak gibi birçok eylem bu nedenle yasaklanmış durumda.

Burdur, küçük bir şehirdir. Fakat eski yerleşim yeri olması sebebiyle gelişmiş bir kültüre sahiptir. Bu bölgeye Türklerin gelişi Malazgirt Savaşı kadar eskidir. Burdur’un yerli halkı; genellikle tarım ve hayvancılıkla geçinir, yaz aylarında yaylalara göç etmeleriyle meşhurdur.

Salda Gölü’ne Gitmişken

Yalnızca Salda Gölü’nü görüp bölgeden uzaklaşmak olmaz. Çünkü Burdur, Salda Gölü’ne ek olarak ziyaretçilerine daha birçok güzellik vadediyor. Bunlardan en dikkat çekenlerinden biri, Fransa’nın Provence bölgesini andıran eşsiz güzellikteki lavanta bahçeleri. Keçiborlu ilçesinde yer alan bölge, her yıl en az Salda Gölü kadar ilgi görüyor, fotoğraflanıyor ve ziyaret ediliyor.

Medeniyet tarihinin en değerli antik kentlerinden biri olan Sagalassos da yine çevrede ziyaret edebileceğiniz güzellikler arasında yer alıyor. Geçmişi milattan öncesine kadar uzanan şehir, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.

Yine aynı bölgede yer alan Kibyra Antik Kenti de en az Sagalassos kadar görülmeye değer bir kültür mirası ve yine UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi üyelerinden biri.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Yükselen Trend: Glamping

Okuma Süresi: 2 dakika

Glamping, İngilizce glamorous (göz kamaştırıcı, büyüleyici) ve camping kelimelerinin birleşiminden oluşan, popülaritesi özellikle pandemi döneminde oldukça artan yepyeni bir tatil konsepti. Bir yandan doğayla iç içe olup, az insan, bolca huzur, dinginlik ve tazelik arayan, bir yandansa lükslerinden ve konforundan ödün vermek istemeyenler için bir nevi “hybrid” bir kamp konsepti olarak yükselişe geçen glamping’in ülkemizde de oldukça seçkin adresleri yer alıyor.

Klasik bir çadır kampından çok daha fazlasını sunan glamping mekânları, banyo, yatak odası, jakuzi, iklimlendirme araçları gibi imkânları, sakin, sessiz, huzurlu ve izole bir ortamda sunarak, hem kamp keyfi hem de konforu bir arada yaşamanıza imkan tanıyor.

Hem deniz, hem dağ konseptli glamping mekânlarında tazelenmek, huzur bulmak ve keyifle, konforla, romantik ve “organik” bir tatil yapmak isterseniz, sizler için derlediğimiz Türkiye’nin en iyi glamping mekanları listemize göz atabilirsiniz.

Bonjuk Bay, Gökova

Ülkemizin en popüler glamping noktalarından biri olan Bonjuk Bay, Gökova’da yer alıyor. Yalnızca dinginlik değil, bolca etkinlik de barındıran Bonjuk Bay’de, farklı alanlardan onlarca sanatçıyla bir arada olma, yoga, meditasyon vb. aktivitelerle hem ruhen, hem de bedenen yenilenme, eşsiz güzellikte bir denizde kulaç atma ve oldukça zengin seçeneklere sahip mutfaklarla leziz bir tatil yapma imkânı siz ibekliyor.

Kozluyalı, Ayvacık

Bol oksijenli, hem ruha, hem de bedene şifa havasıyla Kaz Dağları, glamping için de en doğru adreslerden birine ev sahipliği yapıyor. Kozluyalı’da el değmemiş bir doğayla iç içe keyifli günler geçirip, evinize bambaşka biri olarak dönebilirsiniz.

Mona Glamping, Seferihisar

Türkiye’nin ilk “Cittaslow’u” olma özelliği taşıyan, huzurun, dinginliğin ve sükûnetin başkenti Seferihisar’da yer alan Mona Glamping, konforunuzdan ödün vermeden doğayla iç içe bir ortamda yenilenmek ve dinlenmek için tercih edebileceğiniz en doğru adres. Organik ürünlerle beslenip, eşsiz bir doğanın tadını çıkararak Seferihisar’ı gerçekten “yavaş şehir” yapan tüm güzellikleri iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir tatil için, Mona Glamping’i tercih edebilirsiniz.

Club Amazon, Marmaris

Ülkemizin popüler yaz tatili ilçelerinden Marmaris’te yer alan Club Amazon, glamping mekanlarının da öncülerinden biri. Hem bungalov, hem karavan, hem de taş evlerde konaklayabileceğiniz farklı seçeneklere sahip olan Club Amazon, oldukça izole ve sakin bir glamping mekanı olarak biliniyor. Club Amazon’un en keyifli yanlarından biriyse, kamp alanından geçen derede kanoyla gezinti yapıp, eşsiz güzellikteki bir koya kürek çekerek ulaşabilme imkânınızın olması.

Morkoyun Camp, Karaburun

Karaburun Yarımadası’nda yer alan Morkoyun Camp, denizle iç içe bir glamping deneyimi için en doğru adreslerden biri. Eşsiz güzellikteki plajı, bakir koylarla çevrili coğrafyası, tazecik deniz mahsulleriyle sağlığı, huzuru ve konforu bir arada sunan Morkoyun Camp, glamping severlerin en sık tercih ettiği lokasyonlardan biri.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

En İyi Otomobil Uygulamaları

Okuma Süresi: 2 dakika

Doğru mobil uygulamalar hayatı kolaylaştırıyor. Her gün hayatımıza, farklı ilgi alanları, ihtiyaç ve beklentiye yönelik onlarca yeni uygulama katılıyor. Otomobil kullanıcıları için de bu durum farklı değil. İhtiyaçlar çeşitlendikçe, bu ihtiyaçlara cevap veren mobil uygulamalar da hayatımızdaki yerlerini almaya devam ediyor. Biz de hayatınızı kolaylaştırma konusunda yardımcı olmak adına sizler için, otomobil dünyasındaki en faydalı ve en çok kullanılan uygulamaları derledik.

Sürüo

Doğrudan ülkemize yönelik bir uygulama olan Sürüo, hız koridorlarında ceza yemeden geçebilmek adına gerçek zamanlı hız istatistikleri tutmaktan, akaryakıt fiyatlarını anlık olarak takip etmeye kadar birçok farklı konuda destek sağlayan çok faydalı ve fonksiyonel bir uygulama. Geliştirilmeye devam eden Sürüo, yakın bir gelecekte araç sahiplerinin vazgeçilmez uygulaması olmaya aday.
Google Play

Ücretsiz Park Yeri

Özellikle büyük şehirler için hayat kurtaran bir uygulama olan Ücretsiz Park Yeri, park yeri bulma konusundaki bazen onlarca dakikanızı çalan zorluğu kolayca aşmanızı sağlıyor. Sistemde kayıtlı yüzlerce farklı park yerini harita üzerinden bulup, aracınızı kolayca park ederek hem yakıt hem de zamandan ciddi şekilde tasarruf edebilirsiniz.
Google Play

Drivemode

Drivemode güvenli bir sürüş deneyimi ve her an online olabilme imkânını bir arada sunuyor. Farklı mesajlaşma uygulamalarının her biriyle uyumlu olacak şekilde sesli mesaj yazdırma imkânı tnaıyan Drivemode, buna ek olarak bir yandan navigasyon kullanırken diğer uygulamalarınıza da rahatça erişebilme imkânı tanıyor.
Google Play

Drivvo

Motorlu araçlara ait onlarca farklı gider ve masraf kalemini tek tek takip etmek zor olabiliyor. Drivvo, bu konuda hayatınızı kolaylaştıracak bir uygulama olarak öne çıkıyor. Yakıt tüketiminden bakıma kadar aklınıza gelebilecek tüm harcamaları takip edebileceğiniz, en yakın benzin istasyonlarını görebileceğiniz ve yakıt ihtiyacınız konusunda sizi uyaran Drivvo, oldukça kullanışlı bir uygulama.
Google Play | App Store

EOBD Facile

EOBD Facile basitçe bir arıza tespit uygulaması. Renault, Peugeot, Citroen, Opel, BMW, Ford, Audi, Volkswagen, Skoda, Fiat, Alfa Romeo gibi birçok lider markaya ait araçlarla wi-fi ya da Bluetooth aracılığıyla bağlantı kuran EOBD Facile, bağlantı kuracağı ELM327 okuyucu satın almanız durumunda aracınızın tüm sorunlarıyla ilgili sizi bilgilendiriyor.
Google Play | AppGallery

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

Büyüleyici Bir Şehir: Mardin

Okuma Süresi: 2 dakika

Bir masal diyarı, bir kurgu dünyayı andıran atmosferi, özgün ve binlerce yıllık mimarisi, tarihi, kültürü, mutfağıyla eşine az rastlanır bir şehir Mardin. İnsanlık tarihinin en önemli coğrafyası olan Mezopotamya’nın en kadim ve en güzel şehirlerinden olan Mardin’i ziyaret etmek, masalsı bir hafta sonu geçirmek ve unutulmaz anılarla evinize dönmek isterseniz, önce yazımıza göz atmanızı, sonra da bir araç kiralayıp hemen yola koyulmanızı tavsiye ederiz.

mardin

Eski ve Yeni Bir Arada

Eski Mardin ve Yeni Mardin olarak iki kısma ayrılan şehir, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bir bilim, sanat ve maneviyat kenti. Dar sokakları, taş binaları ve görkemli manzarasıyla bir benzerine daha rastlayamayacağınız şehir, farklı birçok zevk ve beklentiye hitap edecek zenginlikte.

Eski Mardin’de ilk durağınız Zinciriye Medresesi olmalı. İslam medeniyetinin eşsiz mimarisi ve göz alıcı taş ustalığının en güzel örneği olan medrese, Hatuniye Medresesi, Ulu Cami, Şehidiye Camii’yle birlikte, türünün en iyi örnekleri arasında yer alıyor. Ulu Cami’de, İslamiyetin önemli miraslarından Sakal-ı Şerif’i, Hatuniye Medresesi’ndeyse Hz. Muhammed’in ayak izini görebileceğinizi de belirtmeliyiz.

Akkoyunlu devletinden bugüne kalan 500 yıllık harika Kasımiye Medresesi’yse, şehrin bir diğer mimari ve kültürel güzelliği. Şehre yapacağınız ziyaretin en önemli durakları arasında yer alan Kasımiye Medresesi, aynı zamanda bölgenin de en değerli tarihi eserlerinden biri.

mardin

Farklı Dinler, Farklı Medeniyetler

Hem Süryanilik hem de Hristiyanlık için de çok önemli ve kutsal bir şehir olan Mardin’de, 1500 yıllık Mor Benham kilisesini mutlaka ziyaret etmeli ve bambaşka bir medeniyetin, kültürün, inancın bu önemli merkezini yakından görmelisiniz.

Şehir kadim dinlerin birbirinden değerli birçok manastır ve ibadethanesine ev sahipliği yapıyor. Her biri bambaşka güzellikteki bu mimari ve kültürel miraslar arasında mutlaka ziyaret etmeniz gerekenler arasındaysa Mor Gabriel Manastırı ve Deyrülzeferan Manastırı yer alıyor. Kadim Mezopotamya’yı kuş bakışı izlemek isterseniz uğramanız gereken duraksa Mardin Kalesi.

Tüm bunlara ek olarak şehrin ve bölgenin tarihine ışık tutan, oldukça zengin bir koleksiyonla ziyaretçilerini ağırlayan Dilek Sabancı Sanat Galerisi’ni de mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!

İki Günde Amasra

Okuma Süresi: 2 dakika

Türkiye’nin “saklı cenneti” olarak adlandırabileceğimiz kadar güzel ve az bilinen bir lokasyon Amasra. Son yıllarda popülerlik kazansa da hâlâ çok az kişinin bildiği ve ziyaret ettiği, dahası dolu dolu bir hafta sonu geçirebileceğiniz kadar zengin, ve en önemlisi huzur dolu bir doğa harikası olan Amasra’da iki günde neler yapabileceğinizi öğrenmek isterseniz yazımıza göz atabilirsiniz.

Binlerce yıllık güzellik

Osmanlı döneminde “Çeşm-i Cihan” yani “dünyanın gözü” olarak anılan Amasra’nın tarihi binlerce yıl öncesine uzanıyor. Küçük bir liman kasabası olan, Helenistik dönemden bugüne dek Ceneviz, Selçuklu, Bizans, Osmanlı gibi büyük medeniyetlerin yönetiminde yer alan ve her zaman ilgi odağı olan Amasra, aynı zamanda 2015 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.

Amasra Koylarını ziyaret edin

Amasra, bakir ve dingin koylarıyla ünlü bir kasaba. Karadeniz’in hırçınlığına tezatla dinginliğin adresi olan Amasra koyları arasında en ünlüsü İnkumu Plajı. İnkumu Plajı’na ek olarak Mugada, Direkli Kaya, Güzelcehisar, Akkonak, Felengit Koyu, Avara Köyü, Göçkün Kumsalı, Bozköy Plajı gibi daha birçok koy ve plaj yine sizleri tüm güzelliğiyle bekliyor. Amasra ziyaretinizde tüm bu koyları ziyaret etmeye gayret edip, doğanın dinginliğini ve zarafetini iliklerinize kadar hissetmenizi öneriyoruz.

Her adımda başka güzellik

Yürüyerek gezebileceğiniz kadar derli toplu ve küçük bir kasaba olan Amasra, her adımınızı ayrı bir güzellikle süsleyecek kadar iddialı. Tarihi Kemere Köprüsü’yse, kasabanın görülmeye değer güzelliklerinin başında geliyor. Büyüleyici manzarası bir tarafa, eşsiz mimarisiyle de akıllarda yer edecek olan köprüye ek olarak Amasra Kalesi de yine 3000 yıllık geçmişe sahip güzel kasabanın mutlaka ziyaret edilmesi gereken değerleri arasında yer alıyor. Tüm bunlara ek olarak yüksekçe bir yerden kasabayı izlemek ve gün batımında romantik dakikalar geçirmek de yine Amasra seyahatinizin unutulmaz anlarından biri olacak.
Ek olarak Tavşan Adası, Çekiciler Çarşısı, Bakacak Tepesi, Amasra Feneri, 350 yaşındaki “Ağlayan Ağaç” ve tabii ki Amasra Müzesi de yine görülmesi gereken güzellikler arasında yer alıyor.

Siz yeni keşiflere açılırken RentiCar araç kiralama ihtiyaçlarınıza birbirinden farklı opsiyonlarıyla çözüm sunuyor. RentiCar’la Hayatın Tadı Yolda Çıkar!